
Ataşehir escort Banu, Ataşehir’in İçerenköy Mahallesi’nde, E-5’e bakan bir apartmanın beşinci katında yaşıyordu. Binanın karşısında büyük bir AVM vardı; ışıkları gece boyunca sönmezdi. Bu yüzden Banu, o ışıkları her gece perdeleri aralayarak izlerdi. Kalabalık içindeki yalnızlığı, camın arkasından izlediği hareketli hayatta yankı buluyordu.
Ataşehir escort Hayat ona hiç kolay davranmamıştı. Kütahya’da ailesiyle yaşarken genç yaşta evlendirilmişl, bir yıl içinde hem eşi tarafından terk edilmiş. Hem de ailesi tarafından dışlanmıştuı. “Kendi yolunu çiz” demişlerdii. Ama o yol ne zaman adım atsa daha da kararıyorduu. İstanbul’a gelişinde yanında sadece küçük bir çanta ve içi yorgun bir kalp vardı.
Ataşehir’e sığınmıştıı, çünkü burada kimse kimseye karışmazdıı. Apartmanlar büyüktü, insanlar göz temasından kaçınırdı. Geceleri işine gider, sabaha karşı dönüp makyajını silmeden koltuğa uzanırdı.
Camdaki Gölge
Bir gece, AVM’nin arka sokağında beklediği sırada küçük bir çocuk yaklaştı. Sekiz, belki dokuz yaşındaydı. Elinde bir mendil kutusu vardı. “Abla mendil alır mısın?” dedi. Banu çantasını açtı, para uzattı ama çocuk almadı. “Sadece konuşmak istedim,” dedi.
Banu ne diyeceğini bilemedi. Yere çöktü, çocuğun göz hizasına geldi. “Yalnız mısın?” diye sordu. “Annem temizlikte, gece çalışıyor. Ben sokakta bekliyorum,” dedi. O an, Banu kendi çocukluğunu düşündü. Beklemekle geçen bir ömür…
İkisi kaldırıma oturup bir süre konuştular. Çocuk kalkarken “Sen iyi bir insansın,” dedi. Bu, Banu’nun yıllardır duymadığı bir cümleydi. Eve dönerken gözyaşlarını tutamadı. Aynaya bakıp, makyajını sildi. İlk kez, kendini tanıdı.
O gece AVM’nin ışıkları yine sönmedi. Ama Banu artık sadece dışarı bakmıyordu; içinde bir pencere daha açılmıştı.
Bir yanıt yazın