
Ümraniye escort, İstanbul’un hızla büyüyen ilçelerinden biri. Plaza kuleleriyle gecekonduların yan yana düştüğü sokaklarda her şey çok hızlı değişiyor. Ama değişmeyen bir şey var: Geceleri, bazı kadınlar bu sokaklarda hayatta kalmak için mücadele veriyor. Işıkları sönen ofislerin, kapanan dükkanların, boşalan yolların ardından sessizce ortaya çıkıyorlar. Onlar için gece, sadece karanlık değil—aynı zamanda geçim anlamına geliyor.
Bunlardan biri 39 yaşındaki Emine. Aslen Tokatlı, ama yıllar önce çocuklarıyla İstanbul’a göç etmiş. Önce hasta bakıcılığı yapmış, sonra iş bulamamış. Bir dönem sokakta kalmış, ardından bir kadın sığınma evinde kısa süre geçirmiş. Şimdi Ümraniye’nin Santral tarafında, eski bir binada tek başına yaşıyor. “Benim hikâyem yavaşça silinmek oldu,” diyor. “Devlet bir süre ilgileniyor, sonra sen yalnız kalıyorsun.”
“Hayat seni hep ikinci plana atıyor”
Ümraniye escort 22 yaşındaki Zeynep’in hayatı ise çok daha erken raydan çıkmış. Henüz 16 yaşındayken evden kaçmış, birkaç ay kaldığı evlerde istismar yaşamış. Şimdi Ümraniye Çakmak civarında bir arkadaşının yanında kalıyor. Müşterilerini internetten buluyor, buluşmalarını genellikle parklarda ya da kiralık odalarda yapıyor. “İsmim Zeynep ama artık kimseye ismimi söylemiyorum,” diyor. “Çünkü beni bir insan olarak değil, bir şey olarak görüyorlar.”
Zeynep için en zor şey, sürekli olarak kendini saklamak. “Ailem bilmesin diye yaşamadığım hayatlar uyduruyorum,” diyor. “Bazen aynaya bakınca kendimi tanıyamıyorum.” Geçmişine dönme şansı kalmamış gibi hissediyor.
Ümraniye’nin sokakları, sabah işe gidenlerle dolup taşarken gece başka bir kalabalığı ağırlıyor. Bu kalabalık görünmüyor. Emine ve Zeynep gibi kadınlar, yaşamak için sessizce sistemin dışında kalıyorlar. Onları görmek için değil, anlamak için biraz cesaret gerekiyor.
Bir yanıt yazın