
Sevda, Çekmeköy escort orman kıyısına yakın mahallelerinde gece ilerlerken yalnızlığı yanında taşırdı. Gündüzleri bir manavda kasiyerlik yapar, sessizliğiyle bilinir, kimseyle gereksiz konuşmazdı. Ama gece olduğunda, caddelerin loş ışıkları altında kendi kurduğu dünyaya adım atardı. Ne pişmanlık duyar, ne de geçmişiyle kavga ederdi. Bu hayatı bir başkaldırı gibi değil, bir geçim yolu olarak görürdü.
Sınırların Sahibi Olmak
Çekmeköy escort Sevda, Kars’tan ayrıldığında ailesine bir mektup bırakmıştı: “Kendim için yaşıyorum.” İstanbul’un başta sunduğu her şey büyüleyici görünse de. Çok geçmeden bu şehrin yalnızlara yer ayırmadığını fark etti. Çaycılık yaptı, yevmiyeli işlerde çalıştı, ama hep ikinci planda kaldı. Bir gün “Kimsenin merhametine ihtiyaç duymadan da yaşayabilirim,” diyerek yönünü değiştirdi.
Çekmeköy’de kiraladığı küçük daire, onun kurallarına göre işleyen tek yerdi. Geceleri dışarı çıktığında, önce kendi güvenliğini sağlar, sonra hareket ederdi. Kimseye hesap vermez, kimseye göz yummazdı. Hayatını gizlemiyor ama kimsenin malzemesi de olmuyordu.
Bir akşam üstü, mahalle arasında otururken genç bir kız yanına yaklaştı. Sevda, başını kaldırıp yavaşça gülümsedi: “Netlik, kaybedecek kimse kalmadığında gelir.”
O gece, Çekmeköy’ün rüzgârı ağaçların arasından ıslık gibi geçerken Sevda, sessizce yürümeye devam etti. Adımlarında korku değil; alışkanlık, kararlılık ve kendi kurduğu hayata duyduğu bağlılık vardı.
Bir yanıt yazın