Tuzla’da Geçmeyen Rüzgâr

Tuzla escort Nazlı, Tuzla’nın sabaha karşı boşalan caddelerinde yürürken ayakkabılarının sesi yankı gibi yayılırdı. Gündüzleri bir otelde kat görevlisiydi. Ne müdürler fark ederdi onu ne de misafirler. Ama gece olduğunda, hayatına sessizce sahip çıkmanın yolunu kendi içinde bulmuştu. Kendi gölgesini takip ederek, kimseye ihtiyaç duymadan yaşamayı öğrenmişti.

Seçmenin Bedeli, Sessizliğin Gücü

Tuzla escort Nazlı, Balıkesir’den İstanbul’a geldiğinde içinde yalnızca gençliğin saflığı vardı. Önce akraba evinde kaldı, sonra başkalarının evlerinde yatılı çalıştı. Her yerde ya görmezden gelindi ya da kullanıldı. En sonunda “Beni koruyacak kimse yoksa, ben kendimi korurum,” dedi. Bu cümle, onun yeni hayatının başlangıcı oldu.

Tuzla’da küçük, köhne ama huzurlu bir ev tuttu. Geceleri dışarı çıktığında hiçbir telaşı yoktu. Müşterilerini dikkatle seçer, sınırlarını açıkça koyardı. Bir kuruş için değil, kontrolü kendinde tutmak için yaşardı bu hayatı. Aracılardan uzak durdu, başkasının takvimine uymadı. Onun için özgürlük, hem seçmek hem de hayır diyebilmekti.

Bir gece, sahilde otururken yanına çekingen bir kadın geldi. “Bunu nasıl kaldırıyorsun?” diye sordu. Nazlı başını kaldırmadan, gözünü karanlık suda gezdirerek cevap verdi: “Çünkü ben artık kimseye kendimi açıklamak zorunda değilim.”

O gece, Tuzla’nın rüzgârı Nazlı’nın saçlarını savururken, o sessiz adımlarla evine döndü. Kimse fark etmedi, ama o gece yine kendi hayatını, kendi başına sırtlamayı başardı.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir