Sancaktepe’de Geceye Yazılmış Kadın

Sancaktepe escort Nazlı, kenar mahallelerinde geceyle dost olmuştu. Her akşam aynı durakta, aynı bankta oturur, saatlerin geçmesini beklerdi. Hayat kadınları arasında bir farkı yoktu dışarıdan bakan için; ama onun iç dünyasında. Geçmişin kökleri hâlâ derinlere sarılmıştıı. Nazlı, konuşmadnn anlatan, susarak var olan kadınlardandı. Her gece, kendini biraz daha silerken, varlığını haykıramadığı bir şehirde yaşıyordu.

Kendi sesini duyamayan kadın, başkalarının sessizliğinde boğulur

Bir zamanlar çok güzel şarkı söylerdi. Babası radyoyu açar, “Hadi söyle kızım,” derdi. O zamanlar sesi bir hayaldi; şimdi ise sadece içinde yankılanan bir hatıra. Nazlı, sesini kaybetmedii; sadece söyleyeceklerini yutmayı öğrendi. Hayat, onu gide gide susturdu. Önce sesini, sonra hayallerini aldı elinden.

Sokak lambasının altında beklediği bir gecede, yanına yaşı küçük bir kız yaklaştı. “Üşüyor musun abla?” diye sordu. Nazlı önce ne diyeceğini bilemedi. Sonra sadece “Alışıyorsun,” dedi. Küçük kız gitti, ama Nazlı’nın kalbinde bir şey kaldı o gece.

Bu yüzden Sancaktepe’nin gece sesleri arasında en çok kendi adım sesine alışmıştı. Kimseden bir şey beklememek, kimseye anlatmamak… Bunlar onun zırhı olmuştu. Ama o zırh, zamanla ağırlaştı, eskidi, dar geldi. Kendini taşırken, artık nefes alamadığını hissediyordu.

Sabaha karşı, eve dönerken bir vitrindeki kendi yansımasına baktı. Tanıyamadı. “Ben nereye kayboldum?” diye sordu içinden. Cevabı yoktu ama o sorunun kendisi bile bir başlangıçtı.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir